Burası sıcak ve
karanlık.
Ara sıra uzaktan gelen
uğultular dışında keyfimi bozan yok.
İyice çekiyorum
bacaklarımı kendime doğru. Kıvrılıyorum.
Ama bazen gerim gerim
gerinmek geliyor içimden.
Uzatıp çekiyorum
bacaklarımı, sonra yine derin ılık uykular.
Gözlerim kapalı hep.
Açsam da karanlık zaten. Başımı dışarı uzatmaya niyetim yok
şimdilik.
Saat kaç? Erken. Biraz
daha uyusam.
Sol tarafım tutulmuş,
sağıma döneyim biraz, ayağımı da buradan alıp şuraya
uzatayım.
Ops! O çığlık da
neydi?
Neyse geçti.
Uykum var. Dün gece
sallanmaktan yorgun düştüm.
Bugün biraz uyurum diye
düşünmüştüm, ne mümkün?
Kalabalık ve uğultu
giderek artıyor.
Ayak sesleri, koşturmaca,
bir telaş. Bu insanların sorunu ne?
Sürekli hareket edip
konuşmak zorundalar mı?
Sıcak ve karanlık bir
uyku çekmek yerine neden uyanıklar?
Oysa burası ne güzel.
Sıcak ve karanlık.
Tekrar uykuya dalmak için
uğraşıyorum.
Kafam ve omuzlarım ılık
suyun içinde çok rahat. Kesinlikle buraya aitler.
Hiçbir şey düşünmek
zorunda değilim.
Ops! Bu çığlık da
neyin nesi?
Kolumu kımıldattım ve
başımı çevirdim. Ilık su neden azalıyor?
Yine o sarsıntı. Biri ne
olduğunu açıklayabilir mi acaba?
Nereye götürüyorsunuz
beni?
Uykum hepten kaçtı.
İyice gerindim.
Çığlık! Neden kimse bu
kadına yardım etmiyor?
Hey! Şu lanet ışığı
kapatır mısınız? Uyumaya çalışıyorum burada!
Dostum o yüzündeki yeşil
maske de ne?
Kocaman kıllı ellerini
çek üzerimden!
Boynum! kollarım! Rahat
bırak beni!
Giderek aydınlanıyor
ortalık, ışığa çekiliyorum.
Sıcak ve karanlık değil
artık, soğuktayım, üşüyorum!
Hey! Beni aldığınız
yere geri bırakın.
Hey! Size söylüyorum!
Dostum dur bakalım, o
benim göbeğim! Çek el… Ah! Lanet olsun! Kestin onu!
Yumruklarımı sallayıp
avazım çıkığı kadar bağırıyorum.
Dünya neden baş aşağı
duruyor?
Bu saçmalık da ne?
Herkes neden gülüyor?
Aman allahım!
Çırılçıplağım!
Bir kadının
kollarındayım, bu iyi bir şey ama yalnız olmamız gerekmez mi?
Camın arkasından bize
bakıyorlar.
Suya tutuyor beni, buz
gibi bu su! Kes şunu. Dondum!
Biri nihayet üstüme bir
şeyler giydirmeyi akıl etti.
İşte böyle iyi.
Sonunda! Tekrar
uyuyabilirim.
Hey! Nereye götürüyorsunuz
yine beni?
Nerdeyim ben?
Beni kucağına verdiğiniz
bu kadın da kim?
Parmaklarımı sayıyor.
Deli olmalı!
Hem gülüyor hem ağlıyor.
Kesin deli.
Gözlerimin içine
bakıyor. Tanıdık gibi.
Nerden tanıyorum
bilmiyorum ama iyi birine benziyor.
O da beni sevmiş olmalı.
Bakışıyoruz.
Hey güzel bayan! Size
anne diyebilir miyim?
Yazar : Deniz YILDIZ
Blog : www.denizinsarkisi.blogspot.com
Yazar : Deniz YILDIZ
Blog : www.denizinsarkisi.blogspot.com
0 yorum:
Yorum Gönder