Çocuklarıyla paylaşıma önem veren iyi bir ebeveyn, acaba internette çocuğum neler yapıyor diye bir adet sosyal medya hesabı mutlaka açmalı. Kendi isimleriyle olsun olmasın, bir şekilde yapmalı bunu. Eğer gerçekten oğluyla kızıyla dertleşmek ve onları daha iyi anlamak istiyorlarsa bu konuya önem vermeliler. Çünkü çocuklar anlık mesajlaşma servisler dışında bir yerde dertleşmiyorlar. Bu, ortama ayak uydurmak ya da çağın gerisinde kalmamak gibi bir şey artık. Öyle bakmayın, çok ciddiyim. Belli bir yaşa kadar olan anne ve babalar yapmalı bunu. Çünkü çocukların aileleriyle konuşmadığı, dertleşmediği bir dönemden geçiyoruz. Bu uzun bir süreç. Çalışmalar devam ediyor.
Annesi “Hayırdır yavrum, neyin var?” diye sorduğunda “Anne yok bir şeyim yaa” diyen zargana gibi gençler Facebook iletilerine; "yalnızlığım yaşamak zorunda olduğum beraberliğimsin yalnızlığım bu günüm yarınım sen benim hüzünlerimsin kanımsın canımsın tek bilebildiğim sen benim vazgeçilmezimsin" yazıyorsa ortada bir iletişim sorunu var demektir. Burada meseleyi iki yönden ele alıp hem kızı hem anneyi suçlu çıkarabiliriz. Ama şimdi o kadar yazamam. Daha doğrusu iki taraflı bakarsam bu bir tez olmaz. Anne suçludur arkadaş. Şimdi tez oldu sanırım. Bir kere Facebook'a girmeyerek neler kaçırdıklarının farkında değiller. Eğer aileler çocuklarının Facebook'ta arkadaşı Twitter'da takipçisi olursa; -Ve eğer hiç beğenilmemiş bir iletiyi beğenip '(ç)aldım' yorumunu yazarsa çocukları tarafından yabgu misali olağanüstü varlık olarak nitelenebilir. -Çocukların gözlerine lehimle bezeli çay kaşığı sokabilme, onları pıt pıs sesleriyle yuvalarından dışarıya fırlatabilme gücüne ve yetkisine sahip olurlar. -Siz hiç içeri sinek girmesin diye pencereyi kapattınız mı? Herhangi bir baskı ya da uyarı olmadan yaptınız mı bunu? -Bir sineğin kanadını koparıp üzerine çıplak ayakla bastınız mı hiç? Sinek ezilirken ayaklarınızın altındaki hafif nemli hisse hasta olursunuz hasta. Peki ya sineğin vücudundaki son kandamlalarını pıhtılaşmadan önce yaladınız mı? Yeminle harika olur, işte yaparlar bunu. Herkes haddini bilsin. Bu tip üzücü olaylar yaşanmasın. Olaya biraz daha derin bakalım...
Facebook’a giren bir annenin sözleri; (Tİjen Bolulu Güler 41, radyo yapımcısı) "Facebook’a kızımın zoru ile girdim, daha çok işim gereği kullanıyorum. Yaklaşık 1.5-2 saatimi burada harcıyorum ama tatil günlerinde nadiren giriyorum. Sosyal paylaşım sitelerine doğru kullanıldığı takdirde hep sıcak baktım ben. Bu anlamda, eski arkadaşlarımla buluşmak konusunda çok yardımcı oldu bana Facebook. Genelde program tanıtımlarımı, köşe yazılarımı, gündeme dair haber ve makale ve tabii ki müzik paylaşıyorum. Bütün ilkokul ve lise sınıfımı buldum, eski arkadaşlarımın hemen hemen hepsi ile artık bir bir görüşüyoruz. Bu siteden edindiğim arkadaşlarım da var, görüşüyoruz. Listemde kızım var, onunla ve arkadaşlarıyla sürekli paylaşımlarım oluyor. "
Facebook anne arkadaş mağduru bir kızın sözleri; ''Annem okulda arkadaş grubumla birlikte bana takılmıyorsa, Facebook'taki grubumda işi ne?'' Yeni nesil işte annesiyle nasıl konuşuyor baksanıza. Aslında ben, bu yeni neslin kategorize edilmesine son derece karşıyım. Evet, katılıyorum bunlar kesinlikle asidir, sürekli başkaldırır, doğasında hep bir isyan, bende niye yok bana niye almıyorsun havası vardır, büyük bir bölümü de arabeskçi babanın Anadolu rakçı çocuğudur, ama velhasıl kelam 'Ben’dir, bireydir, hiç biz olamaz. Bu dolaylardan dolayı da dolaylı olarak rahat bırakılmalı, onlarla evin küçük çocuğu konuma sokulup da göster amcalara oyunu oynanmamalıdır. Ya çocuk bir anda gaza gelip de maazallah söyleneni yaparsa, ortada akraba denen kimse kalmaz, lütfen duyarlı olalım bu konuda. Çocuklarımız bırakalım Facebook'unda Skype'ında göstersin amcalara.
Şimdi bana "hele hele şuna bak baş okşayıp akıl veriyor bir de, alt tarafı bizden, pardon benden birkaç yaş büyük olduğu için bu nesil olma özelliğini kaçırmış klavye delikanlısı seni. Hayır, bu âlemin krallığı da verilmedi ki hangi tırttan nedenden çingene havalarına girdin" denebilir. Sanki kendisi UEFA kupası finalinin ilk yarı bitimindeki Fatih Terim de bizi hazır ola almış nasihat veriyor çıkışı yapılabilir. Neyse ben de ne ayaksınız lan finaliyle sözlerimi bitirir, bakışlarımı uzaklara diker ıslık çalarak buradan giderim.
Yazar : Caner Erden
Blog : www.canererden.com
0 yorum:
Yorum Gönder